Nedense önceki gün (pazar) kendimi pek şanslı hissettim! Çünkü dünyada eşi, benzeri pek görülmeyecek bir olayın tanığı oldum. Geçtiğimiz hafta oynanan Bursaspor-Ankaraspor maçında Samet Aybaba Bursa kulübesindeydi. Ben de oradaydım. Aybaba pazar günü ise Konya'da Gençlerbirliği kulübesindeydi. Ben yine oradaydım. Bir teknik adamı bir hafta arayla iki ayrı takımın kulübesinde görme şansına sahip olan dünyadaki ender spor yazarlarından biri olduğum için talihime şükrettim! Ülkemizdeki teknik direktör sirkülasyonunun hangi boyutlara ulaştığının çok açık ve çarpıcı bir göstergesiydi Samet Aybaba'nın mesleki rotasyonu!
Derdimiz Samet Aybaba değil. Benim görüşüm, Aybaba'nın Bursa'dan ayrılması doğru değildi. Başarısız da değildi. Ama bıraktı. Sorun kan uyuşmazlığıydı. Ancak iki gün içinde derhal iş bulması anlaşılır gibi değil. Bir hafta içinde 5 takımın hoca değişitirmesi de öyle. Keza, 10 haftada 9 takımın 10 teknik direktör denemesi de! Bu sayının burada kalmayacağını da biliyorum. Bu sorun kronik bir hal aldı. Çare hoca kıyımını önleyecek yönetmelik değişikliğinde.
Aslında bu yazı malumun ilamı. Geçeceğim Fenerbahçe-Galatasaray derbisine. Ama geçemiyorum. Çünkü söylenecek söz yok! Bu maç da malumun ilamıydı!
|